Bir hastalığın birden fazla yöntemle tedavisi varsa o hastalığın hala gerçek tedavisi bulunmamıştır, bu görüş genel görüştür. Kıl dönmesi için de 40 tan fazla ameliyat tarif edilmiş bunların 15 kadar hali hazırda yapılmaya devam etmektedir. Bu durum hastalığın hala gerçek tedavisinin bulunamadığını gösterir ama “en iyi ameliyat” denilecek yöntemler vardır.
Peki nedir bu “en iyi ameliyat” tanımlaması.
En İyi Kıl Dönmesi Ameliyatı
Hastaya şu avantajları sunmalıdır;
Az tekrarlamalıdır
Narkoz zorunluluğu olmamalıdır
İş gücü kaybı yaşatmamalıdır
Bakım gerekmemelidir
Haftalarca banyo yasağı getirmemelidir
Ağrı az olmalıdır
Ekonomik uygulanmalıdır
İltihap riski düşük olmalıdır
Gelelim yaygın olarak yapılan yöntemlere; Aşağıda sıralanan yöntemler bu avantajların biri veya birkaçını karşılamaktadır.
En iyi sıralaması şu şekilde yapılabilir
Çağdaş Pilonidal Sinüs Ameliyatları
Mikro sinüsektomi
Bascom
Pit picking
Ameliyatsız Yöntem
Sinüsotomi
Fenol tedavisi (bu yöntemde ayrıntıya girilmemiştir çünkü giriş ve çıkış delikleri, sinüs olduğu gibi kaldığı için daha çok geçiştirme uygulamasıdır, gerçek bir tedavi değildir, hastaların tamamı aylar içinde diğer ameliyatlardan birini olmak zorunda kalır)
Genel olarak iki gruba ayırabiliriz
1- Çağdaş yöntmeler, aşağıda yazılan ilk 4 uygulama bunlardır
2- Klasik yöntemler, 4 den sonrakiler klasiktir.
Sinusotomi Tekniği ;
Dünyada yeni tarfi edilmiş bir yöntemdir ancak ilgi çekmesi sebebiyle yeterli bilimsel çalışması vardır. Çok basitleştirilmiş bir operasyondur hatta ameliyatsız yöntemler sınıfına bile sokulabilir.
Kılın giriş çıkış delikleri küçük kesiyle alınır, deri altındaki sinüs fırça ve küret denilen kazıyıcı ile kazınır ve işleme son verilir. Yaklaşık 10-15 dakika sürer, işlem sonrası kişi hemen işine okuluna dönebilir.
Mikro Sinüsektomi Ameliyatı
7-8 yıl önce tanımlanmış olumlu sonuçlarından dolayı hızla yaygınlaşmış bir tekniktir. 1-3 cm lik alan uyuşturularak yapılır. İşlemin mantığı gereksiz sağlıklı doku çıkarmamaktır yani deri altındaki kıl yumağı giriş delikleri ve kapsülüyle birlikte çıkarılır ama klasik yöntemlerdeki gibi geniş sağlıklı doku çıkarılmaz.
Buna bağlı olarak gerginlik az olur, gerginliğin az olması sayesinde tekrar ihtimali düşüktür, ağrı minimaldir, kişi aynı gün işine dönebilir, pansuman önerilmez. İyileşme tamamlandığında ameliyata ait fark edilir bir iz kalmaz kadın hastalar için bu ciddi bir tercih sebebidir.
Bascom Procedur;
Mikro sinüsektomiye benzer bir uygulamadır, küçük nüans farkları vardır. 3 cm mesafede 2 giriş varsa mikro sinüsektomide iki tane 1 cm lik kesikle ayrı ayrı alınır, Bascom da bu delikleri birlikte alacak şekilde 3.5 cm kesik yapılır. Geri kalan işlemler ve avantajlar yaklaşık aynıdır.
Pit Picking
Sinüsotomi ameliyatına benzer bir uygulamadı, aynı şekilde iş gücü kaybı olmaz, tekrar ihtimali düşüktür, iz kalmaz. Narkoza ihtiyaç olmadan rahatlıkla yapılabilir.
Bu 4 yöntem çağdaş kıl dönmesi ameliyatları sınıfına girer, buradan sonrakiler klasik ameliyatlardır.
Klasik Pilonidal Sinüs Ameliyatları
Karidakis
Flapler ve diğer yöntemler
Bunlardan sonrasını sıraya koymanın önemi yok.
Açık Bırakma (lay open);
Sinüs ve akıntı yapan delikler çok geniş bir doku parçası kesilerek alınır. sorun dar bir alanda da olsa geniş bir alanda da olsa alınan doku miktarı gereksiz yere genişçe alınır. Çıkarılan dokunun büyük kısmı sağlıklı ve gereksiz yere çıkarılmış olur. Kıl dönmesi genellikle 2-3 cm yerdedir ama çıkarılan doku 10-20 cm yi bulmaktadır.
Ciddi iz kalması, 4-6 ay pansuman gerektirmesi, bu süre boyunca kanama ve akıntı gibi sorunların hastayı bezdirmesi gibi ciddi sıkıntıları dolayısıyla diğer yöntemleri öğrenen cerrahların pek yapmadığı bir yöntemdir. Terk eden cerrah sayısı giderek artmaktadır.
Primer Kapatma
Sorunun olduğu alan kesilerek alınır ve gergin bir şekilde dikilerek kapatılır. İlk uygulananlardandır.
En fazla tekrarlayan kıl dönmesi ameliyatıdır. Literatürde % 470 lar oranında tekrardan bahsedilmektedir. Yeni yöntemler tarif edildikçe uygulayıcısı azalmaktadır.
Kısmen Kapatma
Marsupializasyon veya yarı açık teknik te denir. Doku genişçe kesilerek çıkarılır deri kenarları birbirine değil kuyruk sokumu kemiğine dikilir. Sonrası bakım süreci sebebiyle uygulayıcısı pek kalmamıştır.
Karidakis operasyonu
Yunan cerrahın tarif ettiği ameliyattır, mantık olarak flap ameliyatlarına benzer yani yan taraftan cilt kaydırma ameliyatıdır.
Genel değerlendirme yapıldığında zorluk, işgücü kaybı açılarından değerlendirildiğinde çağdaş kıl dönmesi ameliyatlarıyla klasik yöntemler arasındadır. Klasik yöntemler içinde en iyisidir. Yan taraftan kaydırılan cilt ayrı parça halinde değil hafif kaydırma şeklinde orta hatta alınır.
Kıl dönmesini içeren cilt kesisi tam ortadan değil ortanın sağ ya da sol tarafından daha fazla olacak şekilde yapılır ve az kesilen tarafın cildi orta tarafa çekilerek dikilir.
Tekrar ihtimali diğer flap ameliyatlarına yakındır.
Karydakis ameliyatının üstünlüğü;
Daha az iz kalır
Uygulaması kolaydır
Ağrı daha azdır
Daha az cilt kesildiği için kanama iltihap gibi riskleri daha azdır
Karidakis ameliyatının dezavantajları
Çağdaş ameliyatlarla klasik ameliyatlar arasında bir yeri vardır. Mikro sinüsektomiye yakın kolaylığı vardır, ilerlemiş vakalarda da güvenle uygulanabilir. D flap te denmektedir.
Çıkarılacak doku tam ortadan değil biraz sağ veya soldan çıkarılır bu sebeple “asimetrik exizyon primer sütür” de denmektedir. Başarı şansı yüksektir, nüks oranı oldukça düşüktür. Gereksiz doku çıkarılmadığı için gerginlik olmaz ve ağrı minimaldir.
Kıl Dönmesi Flap Ameliyatı
8 farklı flep yöntemi vardır ve kaydırılan dokunun yapısına göre yenileri eklenmektedir. Ortak özellikleri sağ veya sol taraftan derinin genişçe kesilerek orta alandan çıkarılan derinin yerine dikmektir. Yani doku kaydırmadır.
Kaydırılan kısmın şekline göre Limberg flap, oval flap ameliyatı, W Flap ameliyatı, yan flap operasyonu gibi değişik isimlerle anılan 8 farklı flap kaydırma vardır. Hangisinin uygulanacağı hastanın sorunun şeklinden çok doktorun hangi flap tekniğini bilmesine göre değişir.
Ortak özellikleri gereksiz yere geniş sağlıklı doku çıkarılır, yan taraftan dil gibi serbest şekilde hazırlanan doku parçası bu alana kaydırılarak dikilir. 2-4 hafta iş gücü kaybı, 1-3 gün hastanede yatmayı gerektirmesi sebebiyle hastaların daha az tercih ettiği yöntemlerdir.
Kocaman bir Z harfi şeklinde kalıcı iz bırakması ve kalçada deformasyon yapması kadın hastalar için çok rahatsız edicidir. Tekrar ihtimalleri ortalama % 6-7 civarındadır.
Özetle ;
Kıl dönmesi ameliyatı seçerken hangi yöntemle olacağınızı kendiniz belirlemelisiniz. Hastaneye gidip “ben kıl dönmesi ameliyatı olacağım” demek yerine “benim pilonidal sinüzüm var ve x yöntemini araştırdım uygun görünüyor ben x ameliyatıyla tedavi olmak istiyorum” demelisiniz. Yoksa hiç pansuman gerekmeyen ve aynı gün işinize veya okulunuza dönebilecek yöntemlerden birini uygulamak varken 2 hafta evde yatmayı ve 5-6 ay pansuman yaptırmayı gerektiren yöntemle tedaviniz yapılır ve son pişmanlık fayda etmez.
Kıl Dönmesi Pansuman
Ameliyat sonrası pansuman yapılan ameliyat yöntemine göre hiç gerekmeyebileceği gibi 6 ay boyunca da gerekebilir.
Kapalı Kıl Dönmesi Ameliyatı Sonrası
Genellikle insanlar kapalı dendiğinde bir kapalı bir açık var gibi algılarlar, oysa açık yöntem bir tanedir ama kapalı yöntem 13 farklı şekilde yapılmaktadır. Sadece flep yöntemlerinin bile 7 çeşidi vardır. Klasik ameliyat ve buna benzer flap ve karidakis ameliyatları sonrası günlük pansumanlara 12-15 gün devam eder bu sürenin sonunda dikişler alınır.Açık bırakma tekniğinde hasta işine erken dönse de 4-6 ay boyunca pansumanlara devam etmesi gerekir.Bu pansumanlar önemsenmese de hasta her gün bir sağlık kuruluşuna gidip pansuman yaptırmak zorunda kalabilir.Aylarca sürebilen bu dönemde hasta her pansumanda acı duyar ve zaman kaybeder.Diğer taraftan küçük miktarlarda da olsa ekonomik kayıp ve sağlık kuruluşuna iş yüküdür.
Pilonidal sinüs hastalığının tedavisine yoğunlaşmış kliniklerde bir çok avantajı sebebiyle en yaygın uygulanan yöntem mikro sinüsektoimidir. Mikro sinüsektomi (Modifiye Bascom ameliyatı) yönteminde yara bakımı ve pansuman farklıdır.Hiç pansuman önerilmez hasta ameliyattan 10 dakika sonra işine dönebilir yasaklanan tek şey ilk 72 saat banyodur. 3 gün sonra hasta ameliyat bitiminde konan pansumanı kendi alır ve banyosunu yapar.Banyo sonrası tekrarı önerilmez yani yara açık bırakılır.Tekrar kontrol gerekmez. Dikişler emilebilir estetik dikiş olduğundan dikiş aldırmak gerekmez.
Pansuman esnasında kan ve alışılmadık akıntı görülmesi uzman kontrolü gerektirir özellikle akıntının kokulu olması iltihap olduğu yönünde bulgudur ve yaraya uzman müdahalesi gerekebilir.Ameliyat yerinde iltihap gelişmesi yaranın tekrar açılmasını gerektirebilir yada yara kendiliğinden açılabilir.Her iki durumda da hastalığın yeniden oluşma ihtimali çok artar.
Kıl Dönmesi Nasıl Önlenir?
Mutlak engellemek mümkün değildir ancak hastalığa yakalanma ihtimali çok düşürülebilir. Bunun için şu önlemlere dikkat edilmelidir;
– Kuyruk sokumu bölgesi her banyoda basınçlı duşla yıkanmalı, lifle silinmelidir
– Tuvalette ense veya sırttan dökülmüş kılları uzaklaştırmak için tuvalet kağıdı yukarıdan da geçirilmelidir.
– Kıyafet değişimlerinde bölge elle yada ıslak mendille temizlenmelidir
– Atlet gibi üst iç çamaşır külotun dışına sallandırılmalı içine konmamalıdır böylece yukardan dökülenler kalçaların arasında birikemez.
– Epilasyon, bölge kıllarının temizlenmesi yukarıdan dökülen kılların orada takılmasını engeller, daha rahat hijyen sağlar, kolay temizlenebilir.
Engelleyemedinizse en kısa sürede tedavi olmalısınız çünkü ertelediğiniz sürece hastalığınızın ilerlemesine sebep olursunuz.
Kıl Dönmesi Nerede Olur
Pilonidal sinüsün görüldüğü kuyruk sokumu dışında görülen alanlar;
Göbekte Kıl Dönmesi ;
Göbeğin çukurunun salyangoz gibi helezonik yapısından kaynaklanan bir sorundur. Diğer pilonidal sinüse benzer şekilde göbek çukurundaki kıllardan değil o civara dökülmüş kıllar, tüy ve tozlardan meydana gelmektedir. Kilolu kişilerde göbek çukuru daha derin olduğundan daha sık görülür. Bölgeye dökülen yabancı cisimler göbek çukurunun derinliğine doğru ilerler burada cilt altına girerek iltihap ve apselere sebep olur.Tedavisi temizlik şeklinde yapılır ameliyat çok seyrek ihtiyaç duyulan bir durumdur. Ucu pamuklu çubukla her banyoda temizlemek tedavi ve tekrarını engellemek için yeterlidir. Bazı cerrahlar kuyruk sokumunda görülenle aynı gibi değerlendirip ameliyat etmektedir ama göben çukurundakiler için yapılan ameliyatların % 95 i gereksiz yere yapılmaktadır bu sebeple öncelikle temizlikle iyileştirmek konusunda ısrar edilmelidir.
Kasıkta Kıl Dönmesi;
Aslında batık olarak adlandırılır. Bu da gerçek anlamda pilonidal sinüs değildir genellikle ağda ile depilasyon sebebiyle oluşur. Tüyün yolunu şaşırıp içeri doğru büyümesidir. Genellikle ara sıra içinden uzun bir tüy çıkar. Tedavide iltihap varsa antibiotik verilir apseleştiyse boşaltılır. Tekrarından korunmak için içerden çıkan uzun kılın kökünden çekilmemeli üst kısmı makasla kesilmelidir bu sayede kendine yeni bir yol yapar. Kalıcı olarak kurtulmak lazer epilasyonla mümkündür. Batığın tedavisi farklıdır aslında tedavi gerekmez.
Bacakta Kıl Dönmesi
Yine benzer ama yanlış teşhis konulan bir hastalıktır. Bacakta görülenler batık diye adlandırılır. sakalda görülene benzer şekilde kılların depilasyonla alınmasından sonra yeniden çıkarken deri altında yolunu kaybetmesi sonucu deri altında kısmen uzayıp iltihaba neden olması sonucu oluşur, genellikle sorun yaratmadan düzelir. Çok fazla oluyorsa kılları alma işlemi değişik tarzda yapılmalıdır.
Sakalda Kıl Dönmesi
Sık tıraş olan erkeklerin sıkıntılarındandır. Özellikle sakalları farklı açılarla çıkanlarda daha sık karşılaşılır. Jiletin ters vurulmsı sebebiyle bazı kıllar doku içinde büyür ve sivilce gibi itihaba neden olur. Temelde batıktıri Ters tıraş olunmazsa daha az görülür. Elektrikli tıraş makinedi kullanalarda pek olmaz.
Önerim
İnterneti sadece facebook, instagram ve diğer sosyal ağlar gibi algılamayın, önemli bir karar vereceksiniz iyi araştırıp, doktorunuzu sorgulayacak düzeyde bilgi sahibi olduktan sonra karar verin.

Merhabalar ben Atilla Kaya, genel cerrahi ve medikal estetik uzmanı olarak İstanbul Bakırköy’de hasta kabulüne devam ediyorum. Tıp eğitimim 1980-1986 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, uzmanlık eğitimimi ise İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesinde tamamladım. Proktoloji alanında binlerce ameliyat tecrübem bulunmaktadır.